Meme Estetiği ve Oranlar
Meme estetiği düşünen bir bayanın ideal meme ile ilgili ölçümleri bilmesi gerekir. Diğer türlü önyargılar, yanlış bilgiler ya da şartlanmalar ile zihninde oluşturduğu ideal meme imajının daha doğrusu yanlış olanın peşinden gidecektir. İdeal memenin nasıl olduğunun bilinmesi meme estetiği isteyen bir kişinin hekiminden doğru taleplerde bulunmasını sağlar. Aynı zamanda işlem sonrası memeyi daha iyi ve sağlıklı değerlendirebilmesine de katkıda bulunur.
İdeal meme şekli
İdeal meme şekli kişiye ve kültüre göre değişiklik gösterse de alfa meme olarak bilinen alt bölümün daha dolgun olduğu meme standart olarak kabul edilir. Ancak burada ki önemli olan nokta üst kutup, alt kutup oranıdır. Amerikan Plastik Cerrahi dergisinde rapor edilen bilimsel çalışmada bu oranın % 45 üst kutup, %55 alt kutup şeklinde olmasının tercih edildiği sonucuna varılmıştır. Meme dikleştirme, küçültme ya da büyütme işlemlerinde bu oranın göz önünde tutulması daha doğal meme şekli ortaya çıkaracaktır.
Meme estetiğinin komşu yapılarla, örneğin kol, üst karın ve koltuk altı oranları ile birlikte değerlendirilmesi bütünsel estetiğin sağlanmasında önemlidir. Meme şekli ve hacmi ile ilgili trendler zaman içinde bir miktar değişse de günümüz de ideal meme biçimi alfa meme olarak bilinen, memenin üst bölümünde hafif iç bükey, alt bölümünde dış bükey kavis olan şekildir. Meme başı yere paralel durmalıdır. Damla meme şeklinde tanımlanan meme şekli meme hacminin daha çok alt yarıda olması gerektiğini belirtmesi açısından yararlıdır. Ne var ki ideal memeyi tanımlayamaz. Memenin tabanı ile yüksekliği arasında altın oran bulunmalı. Hatta aynı altın oran meme başının yüksekliği ile meme başını barındıran koyu daire arasında da vardır. “İdeal meme altında kalem durmaz “ tanımlaması küçük meme için doğru olsa da, daha büyük fakat ideal ölçülere uyan bir meme de kalem testi doğruyu göstermez.
Meme bilinenin aksine yuvarlak kabartılar şeklinde değildir. Meme yuvarlağı koltuk altına doğru uzanır. Spence nin kuyruğu olarak bilinen bu uzantı memenin kol ve koltuk arası arasındaki uyumunu sağlar. Meme başı, köprücük kemiği ile kolun ortası birleştiren çizginin kesişme noktasında durur. İdeal meme eşkenar bir üçgen içine yerleştirilir. Köprücük kemiklerinin birbirlerine yakınlaştığı çukurluk ve her iki meme başı üçgenin köşeleri olmak üzere bir eşkenar üçgen oluşturur. Üçgenin her bir kenarı yaklaşık 19 cm kadardır.
İdeal meme hacmine gelince, iki ölçümdem bahsetmek gerekir. Göğüs çevresi ve bone. Klasik 90-60-90 ölçüsü yerine, göğüs çevresi kalça çevresi kadar olmalı yaklaşımı daha doğrudur. Memenin bone ölçüsünde en ideal sonuş kişinin beden yapısına göre değişir. Ortalama bir bayanda bu C olarak kabul edilir. İnce yapılı bir bayanda B bile ideal olabilirkeni iri yapılı birinde ideal hacim D olacaktır.
Köprücük kemiği altından başlayan ve iki meme arasına kadar uzanan dekolte bölgesinin gergin, pürüzsüz ve lekesiz olması beklenir. İki meme arasında dekolte bölgesinin ise meme estetiğine katkısı oldukça fazladır. Yanlış bir şekilde iki memenin birbirine yanyana olması gerektiği yanlış fikri oldukça yaygın. İdeal meme estetiğinde memenin orta hatta uzaklığı 2 cm dir. Bu uzaklığın fazla olması ayrık meme deformitesine yol açarken, az ya da olmaması ise yapay bir şekilde birleşik meme deformitesini oluşturur.
Bütün çift organlar gibi iki meme arasında da ayna simetrisi yoktur. Küçük asimetriler meme estetiğinin doğasında vardır. Orta dereceli simetriler estetik açıdan rahatsızlık yaratabilir ve cerrahi ya da enjeksiyon yöntemleriyle düzeltilebilir.
Günümüz bütüncül (holistik) estetik anlayışında (holistik estetik cerrahi yaklaşımı yazarın patenti altındadır) sadece dış görünümün kusursuzluğu ve uyumu ideal estetik sonuç için yeterli değildir. Koku, terleme, ses tonu, tavırlar, ritm, yumuşak ve esneklik, mimik kullanımı gibi pek çok konu dördüncü boyut estetik olarak günümüz modern estetik cerrahisinde yerini almıştır. Aynı şeyler meme içinde geçerlidir. Memenin hareketi, yumuşaklığı ve duyusu tam olmadan sadece form ile ideal estetik yakalanmaz. Meme beden ritmiyle hareket edebilmelidir. Yabancı, aykırı bir sertlikte olmamalıdır.